27 Nisan 2012 Cuma

Oje, tırnak, manikür, vs vs...

Başarılı olamadığım bir konu ojelerimin bozmadan kurutmak ve de manikürümü korumak... Yaptırır yaptırmaz bozmak da yetenek ister ki bu konuda gerçek bir yeteneğim. :) Buna rağmen bilip de uygulayamadığım birkaç tavsiyem var.

Öncelikle tırnaklarınızın yan taraflarını törpülemekten kaçının. Böylece daha az kırılgan olmasını sağlarsınız. Yuvarlak değil de köşeli törpülediğinizde, ojenin renginin daha iyi durduğunu göreceksiniz.

Ayrıca ellerinizi uzun süre suda tuttuğunuzda tırnaklarınız ciddi anlamda su emer. Bu da şekillerinin değişmesine neden olur. Buharlaşınca da eski haline dönerler gerçi ama bu da ojenizin bozulmasına ve kırılarak ayrılmasına neden olur. E vitamini içeren oje çıkarıcılar, sonrasında sürdüğünüz ojenin düzgün olmasını engelleyebilir. Çözüm; sade bir aseton kullanmaktır.
Ojenizin altında mutlaka cila uygulayın. Tırnaklarınızın ojeden dolayı sararmasını minimuma indirmiş olursunuz. Ve de ojeyi çıkarırken tırnaklarınızda kalıntıların kalmasını engellersiniz.

Önemli bir diğer nokta da manikürü yeni yapılmış tırnaklarınızı daha hızlı kuruması için buz gibi soğuk suya sokmanız. Ojenizi sürdükten sonra istediğiniz kadar üfleyin -ki üflemekten ciğerlerimin dışarı çıktığı da olmuştur-ojenin tamamen kuruması için yaklaşık yarım saat gerekli. Ojenizin soyulmaması ya da bozulmaması için ikinci kat sürmek gerektiğini ayrıca hatırlatıyorum.

Her şeye rağmen yine de bozulduysa, en iyisi asetonla cilayı çıkarıp tekrar sürmek. Çünkü ojeyi çıkarmadan düzeltmeye çalışmak hiçbir zaman çözüme kavuşmaz.


Zerafetin başladığı yerdir eller bence. O nedenle önemli, dikkat etmek lazım. ;)

Görüşmek üzere...



Hiç yorum yok: